Pazar, Aralık 30, 2007

YILIN SON YÜRÜYÜŞÜ


Bugün yılın son yürüyüşünü Databiyat Grubu’ndan yirmi arkadaşla yaptık. Öğleyin saat 12.00 de Körmen Limanı’nda buluşup, Akçabük’e yöneldik. Oradan Karaköy’e giden patikaya girerek Dermenderesi’ne doğru yürüdük. İki yıl önce Dermenderesi’ndeki 6 su değirmenini fotoğraflamıştım. Vadinin aşağısında fotoğraflanmamış üç değirmen kalmıştı.
Grubun bir kısmı köye doğru yürürken biz birkaç arkadaş, değirmen yıkıntılarına yönelerek, iki değirmeni fotoğrafladık. Vadinin en aşağısındaki Diyakoğlu Değirmeni’ni, başka bir güne bırakarak geçtik. Burada görünen fotolar Aleko Değirmeninden. Eskiden Karaköy ağası olan Alekolar’ınmış.



İleride bu değirmenler hakkında uzun uzun yazacağım. Vadinin daha yukarılarında bunlardan daha ihtişamlı su değirmenleri var. O değirmenlerden biri de Karaköylü Muradoğlu’nunmuş. “Muğla’da vali olacağına Datça’da değirmenci ol” dedikleri yıllarda Muradoğlu, Eski Datça’nın en güzel kızı Salise'ye talip olmuş ve onunla evlenmiş. Kızın diğer talipleri şaşırıp kalmışlar. Kızını bir çuval unun hatırı için verdiğini anlatan bir mani bile yakmışlar, kızın babasına:
Ekmek Attım fırına
Bişmedi galdı yarına
İmamalisi Gızı vemiş
Bi çuval kokar una.

Kızın Babasının adı İmam Alisi, yani İmamın Ali. Maniyle demek istemişler ki, güzelim kız, bir çuval unun hatırına gitti. Ya... İşte böyle!Değirmenler o yıllarda o kadar önemliydi ki…