Çarşamba, Ağustos 01, 2007

TEKRAR, DATÇA VE "DATÇA'DA ZAMAN"




Datça ve "Datça'da Zaman" Cumhuriyet Gazetesi'nin bugünkü Gezi Eki'nde. (yazıyı okumak için üstüne tıklayın)

6 yorum:

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Nihat Abi, size sms gectim, bekliyoruz en kisa zamanda sizleri...

Nihat Akkaraca dedi ki...

Alp&Ege'nin Annesi, sanırım benim cepin sms i doluydu almamış. cepinizi yazarmısınız bize, Aktur'a gelince haber verelim. Şu günlerde geleceğiz. Göüşeceğimiz başka arkadaşlar da var orada.
Bi ara siz de gelsenize, yine kahvenizle birlikte.

Adsız dedi ki...

Kitap adaya ulasmadi. :o( Yine de belli olmaz, ben donmeden gelebilir. Ama aslinda ben biryerlerden satin almak istiyorum. nasil yapayim?

www.elifsavas.com/blog

Nihat Akkaraca dedi ki...

Tahmin ediyordum Elif, maalesef PTT ile gönderilen kitapların çoğuyerine ıulaşmadı. Bir Türk vatandaşı olarak bu beni derinden yaralıyor. Artık her yere kargoyla yolluyorum. Sizin için de yarın kargoya vereceğim.
İstanbul'da iki kitabevinde satılıyor ama size nerede olduğunu söylemeyeceğim. Ben göndermek istiyorum. İki gün içinde ulaşacağından eminim size. Sizden bir tepki görmeyince anlmaya başlamıştım ulaşmadığinı.
Sizlere rahat tatiller dilerim.

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Sevgili Nihat bey,
size daha önceden bir elinize sağlık demiştim. Bugünde kitabınızı okuyup bitirdikten sonra bir ellerinize sağlık demek istiyorum. Kesinlikçe çok sevdim. Aralarından seçmek çok zor olsa da galiba en sevdiğim öykü Ese'nin Bağaları oldu. Müsadenizle bir küçükte eleştiride bulunacağım, sizin tercihiniz olmayabilir ama keşke arkadaki resimler biraz daha büyük basılsaydı. Detayları görebilmek öyle zorki. Bugün ayrıca kitabınızla ilgili küçük bir yazıda ben mavilimon'a yazdım.
Sevgiler
www.mavilimon.blogspot.com

Nihat Akkaraca dedi ki...

Ayşegül Hanım. Bu yorumunuzu okumadan, biraz önce, sizin bloğa bakarken "Datca'da Zaman" için yazdığınız yazıyı gördüm ve bir yorum bıraktım. Şu tesadüfe bakın ki, ben onu yazarken siz de bu yorumu yazmaktaymışsınız.
Resimler kitaba keşke sizin düşündüğünüz gibi konsaydı. Ama bir kitap yayıma hazırlanırken kitap sizin kontrolunuzden biraz çıkıyor. Özellikle ilk kez kitap yayımlamaya kalkışmışsanız. O resimler de teknik bir düzenlemede boş kalan üç sayfanın doldurulması için kondu. Aslında benim hedefim kitabın kağıdını birinci hamur kullanıp öykü başlarına ilgili
fotoğrafşları koymaktı. örneğin "Memet Amca'nın Makadı" öyküsüne üstüste yığılmış makad resmi konabilirdi.
Bunun gibi uzun uzun konuşulacak şeyler. İlginiz ve bilgilendirmeniz için teşekkürler. Datça'daysanız inşallah bir merhaba diyebilecek kadar zaman ayırırsınız.
Saygılarımla. Nihat Abi