Cuma, Eylül 21, 2007

6-7 Eylül'den bir anı

6 Eylül den sonraki Beyoğlu (Sabah Gazetesin den alıntı.)

7 Eylül günü İstanbul'a, Beyoğlu'na indim... Beyoğlu'nda sokaklardan, yağmalanmış bakkalların zeytinyağları akıyordu. O güzelim mağazalar, yangından kalma gibiydi. Küçük çocuklar, kırık oyuncakları, dükkanların önünden topluyordu.
Sıkı yönetim ilan edilmişti. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, İstanbul'a gelmiş, perişan kenti geziyordu. Beyoğlu'nda yağmadan kurtulan nadir mağazalardan biri Necmi Rıza Ahıskan'ın, kumaşçı dükkanıydı. O gece yağma başlayınca, mağaza sahipleri vitrinlerine bir Türk bayrağı, bir de Atatürk büstü koyarak, kurtulacaklarını hesaplamışlar. Necmi Rıza'nın ağabeyi de, akşam telaşla bir Atatürk büstü koymuş mağazanın vitrinine. Yağmacı kalabalık, Necmi Rıza'nın mağazasına dokunmamış. Ertesi gün Necmi Rıza mağazasına gidince, vitrindeki büstün Atatürk'e değil, Beethoven'e ait olduğunu farketmiş. Ağabeyi o gece telaşla, eline geçirdiği Beethoven büstünü, Atatürk zannedip vitrine yerleştirmiş. Necmi Rıza, "Herkesi Atatürk, beni de Beethoven kurtardı" der ve gülerdi.
Adnan Menderes, 7 eylül günü perişan Beyoğlu'nu, yaşlı gözlerle gezerken, Necmi Rıza'nın mağazasının önüne gelmiş. Aynı zamanda ünlü bir ses sanatçısı olan Necmi Rıza da, mağazasının önünde, başbakanı izliyormuş.
Necmi Rıza o anı şöyle anlatmıştı bana,
-Menderes, önüne eğik başını kaldırınca beni gördü. Bana doğru yürümeye başladı. arkasında generaller, bürokratlar vardı. Yanıma gelince, boynuma sarıldı.Omuzumda hüngür hüngür ağlayacağını zannettim. ağzını kulağıma yanaştırdı."Necmi Bey, sizin mağazada tuvalet var mı?" dedi. Evet böyle dönemlerdi 1950' ler... Artık ne eski İstanbul, ne İstanbul'lu Rumlar, ne Yeniköy'ün pazar piyasaları, ne Adnan Menderes, ne Necmi Rıza var.
O dönemden bugüne kalan tek şey, hala "Kıbrıs Krizi" ve çözümsüzlük
.

7 yorum:

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Nihayet Nihat Abi,
güzel yazılarınızı özlemiştik. Hem çok hüzünlü hem de çok komik bir öykü olmuş bu...
Datça'da güzel bir pazar günü diliyorum

Açalya dedi ki...

:) Simdi olsa Tayyip'in haşin ve balyozlu korumalari Necmi Bey'i coktan etkisiz hale getirmislerdi :))

Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Hakikaten tiraji komik bir hikaye, sevindim yazinizi görunce, selam ve saygilar Isvec'ten...

B5 dedi ki...

Ne diyecegimi bilemiyorum. Yoktum o zamanlar, ama Istanbul'da annemin de anneannemin de, onun annesinin de farkli kulturlerden olup da birden yokolan aile ahbablari oldugunu biliyorum sadece. Sahi ben kucukken sanki daha coktular. Nasil buharlastilar bilmiyorum.
Olumsuzluklar degismiyor galiba, degisen... Sehrimi taniyamiyorum. Ya diger bölgeler de ayniysa...
Selamlar,

Tijen dedi ki...

Bugün de Myammar'da...
Dünya insanın içini acıtıyor.

Adsız dedi ki...

Iseme ihtiyacinin irki, dini yok! :oP

Biz bir Nazi kampi gezdik Almanya'da. Hava iyi gidiyordu da, o gun tepeme sulu sepken yagdi! Zaten korkunc yerler...

www.elifsavas.com/blog

Nihat Akkaraca dedi ki...

A�alya!
Ay�eg�l!
Alp&Ege'nin Annesi!
B5!
Tijen!
Elif!
hepinize kalpten bir merhaba. Ho�geldiniz Blo�uma. Hepinize sevginin
yan�nda sayg�lar..�u Ziyaret�ilere bakar m�s�n�z...
Gel de yazmadan dur bakal�m.